Adalet Terazisi
Öldürüldük Ey Halkım Unutma Bizi!!
Geçtiğimiz hafta canımız bir kere daha yandı. İcra memurlarıyla birlikte Kocaeli’nin Gebze İlçesi’nde bir eve hacze giden İstanbul Barosu üyesi meslektaşımız Avukat Ersin Arslan, ev sahibinin silahlı saldırısına maruz kaldı. Borçlu Y.Y. kendisini öldürmek kastıyla doğrudan göğsüne ateş etti, meslektaşımız kaldırıldığı hastanede maalesef hayatını kaybetti…
Kalleş bir kurşunla gencecik bir meslektaşımız öldürüldü.
Ne için öldürüldü?
Müvekkilinin hakkını ararken, profesyonel olarak avukatlık mesleğini icra ederken öldürüldü. Kendisi ile alakası olmayan, sadece vekil tayin edildiği bir işi yürütürken öldürüldü. Kısacası işini yaptığı için öldürüldü.
Bir doktor; hastasını muayene ettiği için, ameliyat yaptığı için öldürülüyor mu? Ya da bir mimar, çizim yaptığı için öldürülüyor mu? Hayır.. Ama bu ülkede bir avukat sırf işini yaptığı için öldürülüyor.
Avukatı, ne olarak görüyorsunuz? Ne yaptığını düşünüyorsunuz?
Avukat; yargının kurucu unsurudur. Vatandaşın, güvencesidir.
Yurttaşlarımızın hukuki güvenliğinin, huzurunun, toplumsal barışın, özgürlüğün, bilimin, sanatın ve hatta ekonomik istikrarın güvencesi; etkin, bağımsız, tarafsız, adil yargılama ve savunma hakkını içselleştirmiş bir yargı sisteminin varlığıdır.
Çağdaş hukuk sistemlerinde; hukuki güvenlik için yargıya, yargı dışı her türlü müdahaleyi önlemek, yargı mensuplarının hukuka uygun davranmalarını, aksi takdirde sorumlu tutulmalarını sağlamak, kişi özgürlüklerini ve adil yargılanma hakkını üstün değer görmek esastır. Bunun yerine getirilmesi, yurttaşın kendini hukuki güvenlik duygusu içinde görebilmesinin de en önemli koşuludur.
Türkiye’de uzun zamandır hukuki güvenlik sorunu yaşanmaktadır. Hukuk dışı uygulamalar adalete duyulan güveni ve kamu düzenini derinden sarsmaktadır. Hukuk güvenliği ilkesi; hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, kişilerin, tüm fiil ve eylemlerinde, devlete güven duyabilmesini, devletin de kanuni düzenlemelerinde bu güven duygusunu zedeleyici uygulamalardan kaçınmasını gerekli kılar.
Vatandaşın hakkını savunan avukatın, hukuk güvenliğinden yararlanamaması vatandaşın ne denli güvende olduğunu bizlere gösteriyor. Avukat, sizin borçlanmanızın sebebi değildir. Avukat, yüzünden hapse girmezsiniz. Ya da avukat yüzünden boşanmazsınız. Ne yaparsanız, kendinize yaparsınız. O sizi disipline eder. O sizi, kanunların çizgisine çeker. Avukat, sadece sizi temsil eder. Bunu anlatıncaya kadar kaç tane daha avukat can verecek?
Avukat, yargı mekanizmasının sacayağıdır, hakim ve savcı nasıl korunuyorsa, avukat da öyle korunmalıdır. Savunmanın kutsallığından bahisle, uygulama ve söylemlerle meslek mensuplarımızı hedef göstermeyin.
Avukatı ve avukatlık mesleğini itibarsızlaştırma, avukatı sıradanlaştırma ve saldırı açısından kolay hedef haline getirme politikası devam ederse korkarız ki bu olay son olmayacaktır
Gün gelecek sizin de avukata ihtiyacınız olacak.
Gebze’de hayatını kaybeden genç meslektaşımız Avukat Ersin Arslan’a, Allah’tan rahmet, ailesine sabır ve dayanma gücü, başsağlığı diliyorum.