Sevgi
Anam
Benim bir anam vardı,
Anasını kaybettiğinde bir yaşında,
Bizim O’nu kaybettiğimizde kırk beşinde.
Benim bir anam vardı,
Ayağında şalvarı, başında yemenisi,
Ömründe gün görmemiş, tek kârı çilesi.
Benim bir anam vardı,
İki kilim, dört minder bir de abası,
Çektiği acılar, çilesi de cabası.
Benim bir anam vardı,
Baharını yaşamadan ömrünün,
Bugün ebedi aleme göçüşünün, yıldönümün.
Belirli yaşlara gelmiş her ferdin yaşaması gerekenlerden birisiydi analarımızın, babalarımızın vefatı, yukarıdaki dizelerde anamızı kaybetmenin verdiği hüzün, yokluğuna alışamama gibi duyguların birleşimiydi.
Ancak, daha sonra da şunu düşündüm, geride kalanların sağlığı yerinde, herhangi bir sağlık problemleri yok, ekonomik durumları da kendi yağlarıyla kavrulup, ele güne muhtaç olmayacak durumda. Muhtemelen gözleri arkada kalmamıştır.
Ya engelli bireylere sahip ana babalar, işte onların tamamının ortak düşüncesi bizden sonra bu çocukların hali ne olacak? Kendilerinden çok, kendilerinden sonrası engelli çocuklarının yaşayacakları sıkıntılar, problemler…
Son on beş-yirmi yılda gerçekten bir çok gelişme sağlanmış, eğitim, rehabilitasyon hizmetleri gibi bir çok alanda belirli bir düzeye gelinmiştir.
Engelli bireylerin bakımlık hizmetlerinin geliştirilmesi, ana babaların kayıplarından sonra da çocukların yalnızlık çekmemesi, engelli çocuklara sahip ana-babaların en büyük beklentisidir.
Necmettin Başkut-Sevgi Vakfı Y.K.Ü