Adalet Terazisi
Covid-19 Salgını Gölgesinde Hukuksal Gelişmeler (I)
Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan korona virüsü kısa sürede dünyayı küresel bir krize sürükledi. 3.3 milyon insana bulaşan ve 200 binden fazla kişinin ölümüne yol açan salgının ne zaman biteceği herkesin en çok merak ettiği konular arasında.
Tüm Dünya’da etkisini gösteren bu süreçte, 11 Mart 2020 itibariyle Dünya Sağlık Örgütü tarafından “pandemi” olarak nitelendirilmiştir. Öncelikle dilimize bu süreçte dolanan ve tam olarak ne anlama gelen bu sözcüğü ilk önce tanımlayalım Pandemi sözcüğü, dünyanın pek çok farklı yerinde eşzamanlı olarak hızla yayılan ve çok sayıda insanı tehdit eden bulaşıcı bir hastalığın mevcudiyeti halinde kullanılmaktadır. Ülkemizde ilk koronavirüs vakası da bu salgının pandemi olarak nitelendirildiği günde görülmüştür. Maalesef ki, her ülke de olduğu gibi Türkiye’de bu salgından ötürü vaka ve ölüm sayısı hızla artmakta ve bunun negatif etkileri hayatımızın tüm alanlarına yansımaktadır. 11 Mart gününün hemen ertesi günü ön görüşlü bir bakışla Eskişehir Büyükşehir Belediye’miz birtakım önlemler almıştı. Salonların ve müzelerin kapatılması, dezenfektan çalışmaları ile diğer belediyelere örnek olmuştu. Akabinde peş peşe gelen tedbirler tüm Ülkemizde etkisini gösterdi. Kuaförlerin, güzellik salonlarının, restaurantların, cafelerin kapatılması sonrasında Adalet Bakanlığı tarafından öngörülen tedbirler de hayata geçirildi. Adalet Sarayları kapatıldı diyemeyiz tabii ki; ancak birtakım önemli düzenlemelerle vatandaşların ve avukatların adliyeye gitmesi bir şekilde önlenmiş oldu. Yerinde bir çözüm olan bu tedbir, beraberinde birden fazla sıkıntıyı da getirdi. Getirmeye de devam edecek. Bu yazımızda hukuki açıdan getirilen tedbirler ve değerlendirilmelerini sizlerle paylaşmaya çalışacağım.
Gün geçtikçe yaygınlaşan Koronavirüs Salgını, en başta hukuki süre ve süreçleri de etkiledi. Olağan olmayan, hayatın normal akışının değiştiği bu süreçte, olağanüstü bazı tedbirlerin alınması da gerekli oluyor.
Bu olağanüstü tedbirlerden, şu ana kadar yargı alanında alınan en önemlisi, 7226 sayılı Kanun’un geçici 1. maddesi ile hukuki sürelerin önemli bir kısmının durdurulması oldu.
7226 sayılı Kanun’un geçici 1. maddesi ile korona virüs salgın hastalığı sebebiyle oluşabilecek hak kayıplarının önlenmesi amacıyla birçok hukuki sürenin durmuş kabul edileceği belirlendi. İlk önce belirtilen süreler, Kanun’un geçici 1/1-a maddesi gereğince 13.03.2020 tarihinden itibaren 30.04.2020 tarihine kadar durdu. Bu tarih geldiğinde salgının geçmediği de dikkate alınarak sürelerin uzayacağı bir kere daha gündeme geldi. Akabinde 29 Nisan 2020 tarihinde Cumhurbaşkanı’nın 2480 nolu kararı ile yargıda süreler 15 Haziran 2020 tarihine kadar tekrar uzatıldı ve resmi gazetede yayımlandı. Daha detaylı bilgi sunabilmek için yargıda hangi sürelerin durdurulduğuna bir göz atalım. Şöyle ki;
- Dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikayet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri gibi bir hakkın kullanımına ilişkin tüm süreler,
- CMK,HMK, İYUK ve usul hükmü içeren diğer kanunlarda taraflara verilen süreler ile bu kapsamda Hakim tarafından tayin edilmiş tüm süreler,
- Arabuluculuk, uzlaşma gibi alternatif çözüm yöntemlerine ilişkin süreler,
- İcra İflas Kanunu ile takip hukukuna ilişkin diğer belirlenen süreler
Durduruldu.
Resmi gazetede belirtilen önemli bir hususa değinmekte fayda var. 29 Nisan tarihinde yayımlanan Resmi Gazetede, salgın hastalığının yayılma tehlikesinin daha önce ortadan kalkması halinde yeniden değerlendirileceği belirtilmiştir. Günler bize neler getirecek bekleyip göreceğiz.
Sürelerin durdurulması sonrasında açık ve kapalı ceza infaz kurumlarında görüş düzenlemeleri de tekrar gözden geçirildi. Açık ve Kapalı ceza infaz kurumlarında avukat ziyareti dahil bütün görüşler 15 Mayıs 2020 tarihine kadar durduruldu. Tabii ki acil durumlarda savcılık izni ile gerekli tedbirler alınarak görüş sağlanabilecek.
Tüketici Hakem Heyetlerinin toplantıları da yine bu süreçte ertelemeye tabii tutulan görüşmeler arasındaydı. Bu süreçte evde kalan ve tüketim ürünlerini internet bazı alışverişle sağlayan kişiler ürünün gönderilmemesi ve benzeri sebeplerle gerçekleşen mağduriyetlerini hukuki başvuruların 30 Nisan 2020 tarihine kadar ertelenmesi sebebiyle hak kaybına uğramalarının önüne geçilmişti. Fakat bu tarihten sonra yaptığım araştırmalar neticesinde yeni bir düzenlemeye rastlamadım. Ancak yargıda sürelerin 15 Haziran’a ertelenmesi dikkate alındığında tüketici başvuruların da bundan etkileneceğini söyleyebiliriz Buradaki amaç salgının daha fazla yayılmasını önlemek olduğu için böyle bir yorum yapmak akla ilk gelenlerden.
Tabii şunu unutmamakta fayda var. Bu süreç içerisinde çıkarılan torba kanunlarla da hayatımıza yeni düzenlemeler girdi. İnfaz düzenlemesi , iş kanununda meydana gelen düzenlemeler ve kira alacaklarına yönelik tedbirler ve daha bir sürü düzenleme.
Yazımı bitirmeden kira alacaklarına yönelik düzenleme de değinmek istiyorum.
Malum, bazı işyerlerinin kapanması ve ekonomik olarak geçirilen zor süreç kiracıları çok kötü etkiledi. Buna ilişkin olarak yapılan düzenleme ile kiracı işyerleri için yürürlüğe giren 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Geçici Madde 2 “ 1/3/2020 tarihinden 30/6/2020 tarihine kadar işleyecek iş yeri kira bedelinin ödenememesi kira sözleşmesinin feshi ve tahliye sebebi oluşturmaz.” düzenlemesi oluşturuldu. Etkisi nasıl olur bilinmez ancak; belirli bir süre için de olsa pek çok esnafı rahatlatan bir gelişme olmuştur.
İlgili maddeye göre; 1/3/2020 tarihinden 30/6/2020 tarihine kadar işleyen kira borcunu ödeyemeyen esnaf, kiralanandan çıkartılamayacak ya da kira sözleşmesi feshedilemeyecektir. Örneğin kapsamda kaldığı üzere Mart, Nisan, Mayıs, Haziran kiralarını ödeyemeyen işyeri sahipleri ödememeye dayalı yaptırımlara bir süre tabi tutulamayacaktır.
Tedbirlerle yetinmeyi nasıl öğreniriz bilemeyeceğim ancak; tek isteğimiz bir an önce sağlıklı günlere kavuşmamız. Yine de umutsuz olmamalıyız. Evde kalıp süreci iyi bir şekilde değerlendirmeliyiz. Bu yazımızla hukukta meydana gelen önemli değişiklikleri sizlere özetlemeye çalıştım. Üzerinde değinilecek birden fazla husus olduğunu sizler de biliyorsunuz. Önümüzdeki ay ‘sokağa çıkma yasakları’ ‘infaz düzenlemesi’ ve ‘iş kanundaki düzenlemelere’ değineceğiz.
Sağlıklı günler…