Kalemden Damlalar
Gönül karanlığını kırmak
Sevinç günlerinin imgelerini içeren zaman dilimi, atmosferimizin yüzeyini, samimiyetle kuşattığı bu günlerde, bizlerin yaşadığı mekan ve toprakların dışında hayat mücadelesi verenleri unutmamak gerekir.
Kar lerzelerinin, yürek temizliğini simgeleyen sinyallerinin üzerimize doğru yönelerek geldiğini, görünen kirlerin üzerinde varlığı ile hakimiyetini ilan ettiği, çok yakınımıza ulaşmış müjdeli günlere hazırlıklı girmemizi duyurduğu şu demlerde, kendimizi düşünme denizine misafir ederek, dalgalarla dost olmamızın siyah noktasız kalplere ulaşmadaki etkisini, beynin düşünme odağından silmemek esastır.
Kalpleri yumuşayarak kayalıklarını kaybettiği, şefkat, merhamet duygularının metleştiği, sevgi spot lambalarının her tarafı aydınlattığı, kişinin kendisine yardım etmesinin bütün kolaylıklarının hazırlanarak ikram edildiği şu anlarda; soğuktan çenesinin kemikleri birbirine vuranları, açlıktan bütün uzuvları dermansız hale düşenleri, gereksinimlerini karşılayamadığından zayıf düşen bedenini saran mikropların yok edilmesi için hastanelere gidemeyenleri, ruhsal dengesini bozarak ne yaptığının farkında olamayanları unutmamak, sevinç günlerine hazırlıklı olan insanlığın aslı görevidir.
Gerçek Sahibe yakınlaşmak niyetiyle kesilen kurbanların sundukları lezzetleri tadarken, o lezzetleri vitrinlerde gören ya da çevreye yayılan dumanlı kokulardan bilenleri bir kenara bırakmamak için şimdiden zihinsel değişime girmek olgunluğun belirtisidir.
İçi boş, karanlık duygu ve siyah düşüncelerin eylemleriyle beraber çevremizi sarmaladığı, huzuru, mutluluğu yok edici fiillerin yaygınlaşarak, insanların karamsarlık nehrinde yol aldığı, fertlerin kendilerine ait olanların kendilerine isyan ettikleri şu zamanda; tarağın dişleri, duvarın tuğlaları, bedenin uzuvları, bileğin parmakları olduğumuzu zihinsel gölümüzden çıkarmayalım. Ki, bir toprağın parçaları olmanın getirdiği birlik meşalesinin sönmeden sürekli yanmasını sağlamış olalım.
İyilik ve güzellikleri daha geniş alanlara sunabilmenin bütün olanaklarının hazır halde beklediği, yazıcıların, güzel niyetle verilenlerin, yapılanların, bereketli notlarını yazmak için kalemleriyle hazır olduğu kutsal günlerde, yakınlarımızdan uzağımızdakilere, akrabamızdan komşumuza, tanıdıklarımızdan tanımadıklarımızın hepsine güzellikleri sunalım. Ki, bereketli rahmet bulutunun damlaları çatımızdan eksilmesin.
Dünyadan ayrılma vaktinin görevlisi kapımızın tokmağını vurmadan, dinç bedenimizin hücreleri yorgun ve bitkin labirentine girmeden, verilmiş nimetler bizi terk etmeden, kapılarımızı fakirlere, muhtaçlara açalım. Yetimlere, öksüzlere yolumuzu göstererek kimsesizlerin kimseleri olalım.
Dar ve sıkıntıda olup da kıvrananları bu dertlerden kurtararak genişletelim. Ki; sıkıntı, bela, afat ve tüm olumsuzluklar topraklarımızdan ırak olsun. Küslüğü içeren sisli dumanları dağıtalım ki; kırgınlıkların yerini samimiyet ve dostluklar doldursun.
Sessizce yerin altında bekleyenleri unutmayalım ki, gürültülü halde yerin üstünde olanlarla ilişkimizi doğru şablonla pekiştirelim. Yarınları, umudun aydınlık ışığıyla bulanıklığı kırarak gün yüzüne çıkartalım. Yaşamamız gereken bütün güzellikleri berberce yaşayalım.
Şimdi, gönül karanlığımızı kırmaya hazır mıyız ?