Bizimle iletişime geçin

Psikolojik Farkındalık

Terapide “Doğru Bilinen Yanlışlar”

Uzm. Psk. Yelda Uçtu

tarihinde

yayınlandı

  • Terapiye “Deliler” Gider

Psikoterapiye gitmek yaşamınızda başetmekte zorlandığınız durumları profesyonel ve bilimsel bir yaklaşımla çözmenize yardımcı olur.Bir yakınınızı kaybetmiş, depresyonda, kaygılı, düşük özgüvenli, sosyal anksiyeteli yada herhangi birşeye bağımlı olmak gibi pek çok sebeple terapiye başvurabilirsiniz.Bu gibi durumlardan bir yada daha fazlası yaşamınızda varsa günlük hayatınızı sürdürebilmekte zorlanıyorsunuzdur.Bu durum sizi ‘deli’ yapmaz.

  ’Deli’ kelimesi toplum tarafından insanların yaşadığı deneyimleri, davranışları, küçümsemek ve aşağılamak amacıyla kullanılmaktadır.Bu durum davranışı tanımlamaktan ziyade kişi üzerinde yıkıcı ve kırıcı bir etki bırakmaktadır.Başınız ağrıdığında günlerce bu ağrıyla yaşamınızı sürdürmeye çalışmazsınız, uzmana başvurursunuz.Dolayısıyla yaşamınızda sizi zorlayan durumlar için istediğiniz zaman hatta ihtiyacınıza göre yaşamınızın belli dönemlerinde tekrar tekrar psikoterapiye başvurabilirsiniz.

  • Terapide “Ben Anlatırım Terapistim Sadece Dinler”

Terapide konuşmak ve dinlemek danışana yapılan temel müdahaledir.Terapinin gücü yalnızca konuşmak ve dinlemekten gelseydi yakın bir arkadaşınıza anlattığınızda ve o dinlediğinde de aynı sonucu alabilirdiniz.Terapide temel müdahale konuşmak ve dinlemek olabilir ancak bu eylemlerin bilimsel çerçevede bir tekniği vardır.Terapistiniz sizin ihtiyacınız doğrultusunda uygun psikoterapi ekolünü seçer ve varolan sorunları bu çerçevede ele alır.Yani kısacası terapi odası “dertleşme” yeri değil yaşamınıza yön veren alandır.

  • “Terapistimle Arkadaş İlişkisi Yada Romantik İlişki İçinde Olabiliriz”

Danışanların terapistleriyle, arkadaş ya da romantik ilişki içinde olmaları son yıllarda popüler dizi ve filmlerde sıklıkla karşımıza çıkmaktadır.

  Terapistlerin danışanlarıyla profesyonel ilişkiye başladıktan sonra bu tarz ilişkiler kurması etik dışıdır.Sadece romantik ilişki değil; arkadaşlık ilişkisi de dahil.Bu yaklaşım psikoloji alanında farklı durumlarda istisnalar yaratır.Ancak terapi odasında  başlayan danışan ve terapist arasındaki herhangi bir arkadaşlık, romantik ilişki sınır ihlalidir. Terapistiniz, arkadaşınız-komşunuz, sevgiliniz-eşiniz, kızınız-oğlunuz rolündeki kişi değildir.

  Danışan ve terapist arasında bazen yoğun duygusal aktarım olabilir.Bu durum geçmişteki ortak deneyimlerle yada bazı  kişilik özelliklerindeki benzerliklerle  ilgili olabilir.Çok nadiren böyle bir durumla karşılaşılabilir.Terapist bu noktada sınırlarını çizmek ve terapiyi sonlandırmakla sorumludur. Eğer bir arkadaşlık yada romantik yakınlık kurulacaksa seanslar bittikten uzun zaman sonra yaşam boyu tekrar psikoterapi ilişkine girmemekle birlikte böyle bir ilişki kurulabilir. Kısacası; arkadaşınız/sevgiliniz terapistiniz yada danışanınız olamaz.

  • “Terapi Güçsüz İnsanlar İçindir”

Kendine yeten, bağımsız bireyler olsak ta hepimiz zaman zaman desteğe ihtiyaç duyarız.Terapiye gitmek zayıf olduğumuz anlamına gelmez.Performansını arttırmak için kişisel antrönerle çalışan bir sporcuya/kişiye aldığı destekten dolayı güçsüz gözüyle bakılmaz.İyi olma halini ve ruh sağlığını önemseyen birine de zayıf bir kişi olduğunu söyleyemeyiz.

  • “Terapide Birkaç Seansta Tüm Sorunlar Çözümlenir”

Birçok danışan sorunların hızlıca ve kalıcı olarak çözüme ulaşmasını ister.Çoğu zaman karşılaştığımız problemler yalın değildir.Danışan geliş nedeniyle ilgili başka sorunları da farkında olmadan beraberinde getirir.Örneğin;Bazen ilişkimizde yaşadığımız iletişim problemleri beden algımızla ilgili bir başka alanı da tetiklemiş olabilir.Tamamen iyileşmek için kendinize ve terapiye zaman verin.Sizi terapiye getiren durumlar bir günde oluşmadı, bunun farkında olun.Bu süreç bazen birkaç ay bazen de birkaç yıl sürer.

  • Terapi Her Zaman “İyi Hissettirmelidir”

Terapide o günkü seans gündemine bağlı olarak kişiler bazı seanslarda kendilerini rahatsız hissedebilirler.İyileşmek, gelişmek ve değişmek için ruhsal sancılar yaşamanız normaldir.Konuşmaktan kaçındığınız size acı veren durumlarla hazır hissettiğinizde yüzleştiğiniz zaman iyileşebilirsiz.Sonraki seanslar daha az rahatsızlık verecektir.Her seans çok iyi hissettirmez bazen de tam tersi olur, seanstan sonra çok iyi hissedebilirsiniz.Bu yüzden terapi seanslarından sonra hep iyi hissetme beklentisi içine girmek gerçekçi değildir.

  • “Terapiye Tekrar Başlamak Başa Dönmektir”

Doğru bilinen yanlışlardan biri de terapiye tekrar başladığımızda geçmişte hiçbir değişim, ilerleme kaydedemediğiniz düşüncesidir.Hayır, terapiye tekrar başlangıç nedeniniz “aynı olsa bile” koşullar ve tetikleyiciler farklı olabilir.Belki de siz sadece aynı sebep olduğunu düşünüyor olabilirsiniz.Oysa ki yaşamızdaki stres kaynaklarınız iş yaşamı, ilişki dinamikleri , eğitim, aile vb.süreçlerdeki değişkenlikler belki de sizi tekrar seansa getirmiştir.İhtiyaç duyduğunuzda terapiye başlamanız doğal bir süreçtir.

  • “Terapi Hayatımda Hep Olmalı”

Terapideki amaç; danışanın farkındalık kazanması ve sorunlarla baş etmeyi öğrenmesidir.Yaşam boyu sürekli terapiye gitmek bazı psikopatalojik durumlar dışında uygun değildir.Danışanın kendi sorunlarıyla baş etme becerileri güçlendiğinde ve başvuru nedenleri ortadan kalktığında terapi sonlandırılmalıdır.Aksi halde terapinin bağımlılığa dönüşmesi de ayrı bir sorundur.

Okumaya Devam Edin
deneme bonusu casino deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler