Adalet Terazisi
Yalnızca bir gün değil, her gün yanınızdayız!
Engelliler Haftası, 10 Mayıs ile 16 Mayıs arasında, Birleşmiş Milletler’e üye 156 ülkede aynı tarihlerde kutlanan özel bir haftadır. Bu özel haftanın gelmesine az zaman kaldı. Ama onları sadece bu kısıtlı zaman dilimlerinde hatırlamamak gerekiyor. Her daim aklımızda olması lazım. Bunun için farkındalık yaratacak işler yapmamız lazım. Unutmamak için hayatımızın her alanına nüfus etmelerini sağlamamız lazım. Çünkü engelli yurttaşlarımız bu farkındalığı hayatlarının her anında yaşıyor. Onların her daim yanlarında olduğumuzu haykırmamız lazım. Sadece özel haftalar kapsamında onları hatırlamayıp, onların dertlerine her daim yer vermek gerekiyor.
Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre dünya nüfusunun yaklaşık %15’i engellidir. Ülkemizde ise bu anlamda çok net çalışmalar yapılmamış olmakla birlikte dokuz milyon civarında engelli vatandaşımız olduğu ifade edilmektedir.
Bugün ülkemizde yaşayan milyonlarca engelli vatandaşımız başta eğitim, çalışma hayatı, ulaşım ve sağlık olma üzere birçok alanda zorlanıyor, deyim yerindeyse “engelleniyorlar”.
Engellilerin hayata dahil olabilmeleri en önce Devletin görevidir. Türkiye, Engelli İnsan Hakları Sözleşmesini ilk imzalayan ülke olmasına karşın bu sözleşmenin gereklerini tam olarak yerine getirmemektedir. Bilindiği üzere engelli hayatı oldukça zorlu ve pahalıdır. Bununla birlikte örneğin engellilerin evde bakımı için akrabalarının bile açlık sınırının altında yaşaması koşulu aranmakta, sosyal devlet ilkesine ters bir mantıkla engellilerin bakımını tamamen yakınlarına bırakılmaktadır.
Yapılan düzenlemeler ve gösterilen çabaların sahaya yansımasının, farkındalığın sağlanmasından geçtiği unutulmamalıdır. Bunun ise kısa vadeli siyasi hesaplarla, lütuf ve yardım anlayışıyla değil, hak ve proje temelli sağlıklı bir örgütlenme organizasyonuyla başarılacağı muhakkaktır.
Ne var ki gidişat, ötelenmiş hakların tanınıp sağlanması bir yana, yardım temelli sosyal haklarda dahi geriye gidiş görülmektedir.
Engelli bireylerin anayasadan, yasalardan ve uluslararası sözleşmelerden doğan haklarının karşılanması devletin sosyal hukuk devleti olmasının, vatandaşlarının eşitliğini gözetmesi yükümlülüğünün ve nihayetinde İnsan haklarına saygının bir gereğidir.
Engellilerin eğitim hayatına katılmaları da oldukça güçtür. Engelli nüfusumuzun yarıdan fazlası okur yazar değildir. Çok azı lise ve üniversite eğitimi alabilmektedir. Ülkemizde engelleri genel ve yerel idareciler, siyasiler ve sivil toplum örgütleri hep birlikte el ele vererek kaldırmalı, engelli vatandaşlarımızın eğitim hakkı tam olarak hayata geçirilmeli ve sair yaşam standartları da yükseltilmelidir.
Böylesine önemli bir hafta yaklaşırken, şapkamızı önümüze koymamız gerekiyor. Neler yaptığımız ve neler yapabileceğimizi düşünmemiz şart. Eyleme de geçmemiz gerekiyor. “Eşit Hayat Hakkı” mücadelesi verdiğimiz engelli vatandaşlarımızın yanında olduğumuzu bildiriyorum. Sizleri, onların farklılığını içimize sindirip beraberce yaşamaya davet ediyorum. Kafamızdaki engelleri kaldırırsak, başka bir sorunumuz kalmayacak.