Adalet Terazisi
Lokomotif bir hukuk dalı; Tüketici Hukuku
İnsan hayatı tüketime odaklı olarak kurulmuştur. Bu odağın çevresinde hayatını devamlı tüketerek bir yerlere getirmiştir. Çünkü hayatta kalma gayesini yerine getirmek için buna mecburdur. Örneğin günlük aldığımız gazetemiz, ekmeğimiz veya otobüse binmek için aldığımız kartımız ve daha saymakla bitiremeyeceğimiz bir sürü şey; bunların hepsi hayatı oluşturan ve yaşamımızı sağlayan şeylerdir. Aslına bakarsanız hayat eşittir tüketimdir. İnsanlar tüketerek hayatlarını idame ettirirler ve birbirleri ile iletişim kurarlar. O zaman tüketim sadece maddi değil manevi de bir olgudur. Ama pozitif açıdan baktığımızda bizi daha çok ilgilendiren tarafı maddi tarafıdır.
Tüketim kavramının bu kadar hayatımızın içerisine girmesi ve odağı haline gelmesi, genç bir hukuk dalı olan “Tüketici Hukuku” nun da yaygınlaşmasına imkan tanımıştır. Tüketim bilincinin artmış olması; bunun yanında medyanın tüketimi bir araç olarak kullanma isteği böyle bir hukuk dalının oluşmasına sebebiyet vermiştir. Halk dilinde “Tüketici Hakları” olarak anılan kavramın içeriği aslında bu hakları oluşturan Tüketici Hukuku”ndan gelmektedir. Aslına bakarsanız hayatın her alanını etkileyen bu hukuk dalı, yukarıdaki başlıkta da özellikle belirttiğim gibi hayatın lokomotifidir.
İşte bu lokomotif hukuk dalı, maalesef ülkemizde tam değerini görememiştir. Gelişmekte olan bu hukuk dalı ile ilgili olarak birden fazla çalışma yapılmaktadır. Birden fazla kurum bu hukuk dalının detaylarını anlatmak için sempozyumlar yapmaktadır. Ama yapılan bunca şeyin karşısında da şöyle bir gerçek bulunmaktadır ki; çoğu hukuk fakültelerinde bu hukuk dalı seçmeli ders olarak bile okutulmamaktadır. Hukukçu yetiştiren fakültelerimizin böylesine önemli olan bir dalı es geçmeleri hayrete düşürücü bir gerçektir.
Tüketici Hukuku’nun uygulamada ne denli önemli olduğunu bilen ve bu konuda bilgilenmenin en doğru çözüm yolu olduğuna inanan birisi olarak, bu ayki konuyu “Tüketici Hukuku” olarak belirledik.
Ülkemizde, tüketici haklarının korunmasındaki yasal dayanak olan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ‘da yer alan haklarımızdan bahsedeceğiz.
Tüketici olarak yer aldığımız ürün alımlarımızda en sık yaşadığımız sorunların başında, satıcıya karşı, yasanın “ayıplı mal “ olarak nitelendirdiği ürünlere ilişkin kullanabileceğimiz haklarımız gelmektedir. . 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun 8.madde ayıplı mal, “tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan mal “ olarak tanımlanmıştır. Yasadaki tanımında da açık ve anlaşılabilir olarak yer aldığı üzere, ürünün ayıplı olmasına, bir malın kırık, yırtık, bozulmuş, parçalanmış olması; ambalajı, reklamı veya etiketi üzerinde gösterilen özelliklere sahip olmaması yada tüketicinin sağlamak, tasarruf etmek istediği yararı sağlamayan hizmetler örnek gösterilebilir.
Ayıplı malı tarafımıza satan satıcıya karşı tüketici,
a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,
b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,
c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,
ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, haklarından birini seçimlik olarak kullanabilmektedir.
İnternet alışverişlerinin artmasının da bir sonucu olarak, mesafeli satışlarda ve internet üzerinden yapılan alışverişlerde tüketicinin sahip olduğu önemli bir hak olan cayma hakkından bahsetmek gerekir. Buna göre, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun 48.madde doğrultusunda, internet üzerinden yaptığınız alışverişlerde, 14 gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkına sahipsiniz. Tüketiciler, uzaktan yapılan alışverişlerde (İnternet, telefon yoluyla gibi) 14 gün, kapıdan satışlarda yine 14 gün ve taksitli alışverişlerde ise 7 gün içerisinde, hiçbir gerekçe ileri sürmeksizin ve cezai şart ödemeksizin cayma hakkına sahiptir.
Tüketicinin sıklıkla yaşadığı sorunlar karşısında haklarımızdan bahsettiğimiz üzere, satıcının taleplerinizi karşılamaması halinde, duruma ve yasanın belirlediği parasal sınırlara göre Tüketici Hakem Heyeti ya da Tüketici Mahkemesi’ne başvurmanız, haklı taleplerinizin kabul edilmesi ile sonuçlanacaktır.
Tüketici Hukuku, derya deniz bir alan. Aynı diğer alanlarda olduğu gibi. Farklı yazılarımda yine tüketici hukukunun lokomotif özelliğine ve bazı püf noktalarına değinmeye devam edeceğim. Teşekkürler…