Şiddet kadınlarda psikolojik travma yaratır

Şiddet; bireyin fiziksel gücü yada psikolojik baskıyı kendisine yada başkalarına yöneltmesi sonucu fiziksel zarar, ölüm, psikolojik zarar ya da yoksunluk gibi eylemlerin ortaya çıkma halidir.

Şiddet eylem türlerine göre fiziksel, psikolojik, cinsel ve duygusal yoksunluk olarak kendi arasında kategorilere ayrılmaktadır.Şiddetin her türü oldukça yıkıcı ve yıpratıcıdır.

Kadına yönelik şiddetin sıklığına yönelik dünyada pek çok bilimsel çalışma yapılmaktadır.Ülkemizde ve dünyada maalesef ki pek çok kadın eşi, sevgilisi yada aile üyelerindeki erkekler tarafından bu şiddet türlerinden bir yada birkaçına maruz kalmaktadır.

Şiddet Kadınlarda En Sık Travma Sonrası Stres Bozukluğu’na Neden Olur

Şiddete maruz kalmış olan kadınlarda en sık karşılaşılan psikolojik sorunların başında Travma Sonrası Stres Bozukluğu gelmektedir. Ülkemizde yapılan çalışmalar Travma Sonrası Stres Bozukluğu’ndan sonra şiddete uğrayan kadınlarda ikinci sırada yar alan psikolojik sorunun Depresyon olduğunu göstermektedir.

Travma Sonrası Stres Bozukluğu Yaşayan Bir Kadında  Gözlemlenenler

Örneğin eşinden fiziksel şiddet görmüş ve cinsel ilişkiye zorlanmış travma sonrası stres bozukluğu yaşayan bir kadın sık sık bu sahneleri istemsiz bir şekilde hatırlar.Yaşadığı anı canlı bir şekilde hafızasında deneyimlediğini yoğun korku, kaygı ve çaresizlik duygusu hissettiğini söyleyebiliriz. O anı yeniden canlandırmak kişiyi rahatsız ettiği için zihnini sık sık başka şeylerle meşgul etmeye çalışır.

Şiddet uygulanırken kullanılan herhangi bir materyalle karşılaştığında (kemer, bıçak, sopa vb) yada  medyada herhangi bir şiddet haberi görmek yaşadığı travmatik anı canlandırdığından yaşam boyunca bu uyaranlardan kaçınmaya çalışır.

Cinsel şiddete maruz kaldığı için bedenine bakmaktan dokunmaktan kaçınmaya çalışır. Sosyal ortamlara girmekten özellikle bir erkekle aynı ortamda yakın mesafede olmaktan asansörde, durakta, yada bekleme alanında ciddi rahatsızlık duyar.

Güvenlik algısı, insanlara yada kendine güvenmekle ilgili olumsuz düşünce ve inançlarla doludur. Herhangi bir tehlike ihtimaline karşı sürekli tetikte olma hali söz konusudur. Bulunduğu ortamda kapıları kitler, ışıkları sürekli açık tutar, çevresini sürekli kontrol eder ve tedbir olarak kendini koruyabileceği eşyaları sürekli yakınında bulundurur. Uykuya dalmakta ve uykuyu sürdürebilmekte güçlük yaşar. Olay anını hatırlatan kabuslarla sık sık uyanır. Tekrar uykuya dalmak oldukça güçtür. Zihinsel olarak dikkatini toplayabilmekte ve herhangi bir şeye odaklanabilmekte zorluk yaşar. Özellikle çocukluk çağında cinsel ve fiziksel şiddete uğrayan kadınlarda korku, utanç, öfke gibi duyguları azaltabilmek için kendine zarar verme davranışları sıklıkla gözlenir.

Travma sonrası stres bozukluğuna eşlik eden depresyonu varsa içe çekilme, sık sık ağlama, suçluluk ve değersizlik hisseleri, ölüm intihar düşünceleri vardır.
 
Psikolojik Travmanın Tedavisi

Şiddet gören kadınların psikolojik destek alması, travma odaklı psikoterapilerden faydalanması yaşadıkları bu zorlu süreci iyileştirebilmelerinde oldukça önemlidir. Yaşadıkları yoğun kaygı ve korku bu kadınların günlük yaşamlarındaki işlevselliği büyük ölçüde bozar. Kaybettikleri özgüveni ve insanlarla ilişkilerindeki güveni yeniden kazanabilmeleri ve yaşamlarındaki kontrolü tekrar ele alabilmeleri için psikolojik destek almaları hayati önem taşımaktadır.