Psikolojik Farkındalık

İş hayatında mutluluğun formülü

tarihinde

yayınlandı

Günümüzün uzun saatlerini hatta yaşantımızın büyük bir kısmını işyerinde çalışarak geçiriyoruz. Aile üyelerimizden, sosyal arkadaşlarımızdan çok daha fazla zamanı, çalışma ortamımızdaki kişilerle paylaşıyoruz.

İş ortamımız ve mesai saatlerimiz hayatımızda büyük bir alan kapladığı için ruhsal dünyamızla ilişkisi de oldukça güçlüdür. Sağlıklı ve güvenli bir iş ortamı ruh halimize olumlu etki yaratırken; huzursuz bir iş ortamı kendimizi gergin, mutsuz ve tükenmiş hissettiriyor. Özellikle iş yerinde yaşanan stres ve iş ortamına duyulan güvensizlik gibi sebepler ruhsal sorunları da yaygınlaştırıyor.

İş Hayatında Mutluluk Neden Önemli?

            Depresyon, kaygı bozukluğu, tükenmişlik sendromu gibi ruhsal rahatsızlıklar yapılan araştırmalara göre kişilerin üretkenliğini azaltıyor. Bu durum kişileri en çok ta iş hayatında zorluyor.

            Performans beklentisi yüksek olan şirketlerde belirsiz hedeflerin sayısını çoğaltmak bireyin zihinsel odak noktasının  sadece “yapmak” üzerine programlamasına sebep oluyor.

            Kişi, her gün kendini aynı performansa odaklarsa, sürekli işini kaybetme endişesi yaşarsa ve daha iyisini yapabilmesi için fırsat-kaynak verilmezse yapılan iş anlamını yitiriyor.

            Kişi kendini güçsüz, yetersiz ve çaresiz hissetmeye başlıyor.Kaygısı artıyor.Böyle hissetmeye başladığımızda ruhsal rahatsızlıkların ortaya çıkma ihtimali de artıyor.

            Oysa ki,  işteki mutluluk ve motivasyon: tablolar, rakamlar yada çizelgelerle değil; sağlıklı davranışlar,  iyi ruh hali ve paylaşımlarla mümkün.İş hayatımızda bizi geliştirebilecek işler yapabilme fırsatı bulamadığımızda, kendimizi değerli hissedemediğimizde, bilgi paylaşımı yapamadığımızda ve sosyal bağlar kuramadığımızda olumsuz duygular beslemeye başlıyoruz. Üretkenliğimiz, potansiyelimiz, mutluluğumuz kısır döngü içine giriyor ve zarar görüyor.

            Yaşam amaçlarımızı kucaklayan, adaletli, gelişime açık, insancıl ve pozitif disipline önem veren bir ortamda çalışıyor olmak işimizi severek yapmamıza ve iş doyumu sağlamamıza sebep oluyor.İş hayatımızdaki doyum,  iyi oluş halimizi ve yaşantımızın diğer alanlarını da verimli hale getiriyor.

İş Hayatında Mutlu Olmanın Yolları Nelerdir?

“İşinizi Sevmek İçin Çabalayın”

Hepimiz biliyoruz ki eğer yaptığımız işi seviyorsak iş hayatında başarı ve mutluluk bizimle olacaktır.

Peki ya yaptığımız işi yeterince sevmiyorsak?

Yaptığınız işi sevmek için önce o işi benimsemeye çalışmalısınız. İşinize ve çalışma ortamınıza karşı yabancı hissetmeniz sizi kararsız yapar ve güvensiz hissettirir.Yaptığınız işi sadece maddi kaynak odaklı görmek yerine sizi geliştiren bir deneyim olarak düşünmeye çalışabilirsiniz. Çünkü yaptığınız iş her ne olursa olsun sadece maddi kaynak odaklı düşünürseniz mutluluğu yakalama ihtimaliniz gerçekçi olmayacaktır. Bu düşüncede olan kişiler yaşamlarının diğer alanlarında da aynı bakış açısına sahip oldukları için hiçbir şeyden mutlu olmazlar.

“Pozitif İletişim ve Beden Dili Önemli”

            Kişilerarası ilişkilerde sağlıklı iletişim kurabilmek sadece iş hayatında değil yaşantımızın her alanında sihirli bir anahtar gibi mutluluğun kapısını aralar.

             İş hayatında karşılaştığınız zorluklar mutlaka olacaktır. İletişim becerileri güçlü olan kişiler; zorluklar karşısında sakin, yapıcı tepkiler verir. Paylaşıma ve değişime açıktır. Bu kişiler güler yüzlü, nazik, ses tonuna, göz temasına dikkat eden, iyi bir dinleyicidir. Bu becerilere sahip olan çalışanlar çalışma ortamında kendilerini ifade etmekte zorlanmaz. Anlaşılamadıklarını hissetmeleri çok nadirdir.Genellikle çalıştıkları ortamda anlaşılabildikleri ve kendilerini doğru ifade edebildikleri için mutludurlar.

“İş arkadaşlarıyla Anlaşabilmek”

 İş arkadaşlarınızla iletişiminiz güçlüyse işyerine gitmek, aynı ortamda çalışmak size keyif verir. İş arkadaşlarınızla çalıştığınız ortamda kısa molalar vermek, işe olan motivasyonunuzu güçlendirir.İş arkadaşlarınızla iş dışındaki sosyal ortamlarda da görüşmek aranızdaki bağı güçlendirir.Bu birliktelikler paylaşıma açık olmanıza, ekip ruhu oluşturmanıza, verimliliğin artmasına sebep olur.İş arkadaşlarınızın pozitif yöndeki kişilik özellikleri sizinde kendinizi iyi hissetmenize ve farkındalık kazanmanıza yardımcı olur.

“İşyerinin Öğretici Etkisi “

Hep aynı döngü içinde kalmak bir süre sonra insanı yorar ve sıkar. İşinizle ilgili yeni alanları keşfetmek, farklı uygulamaları öğrenmek sizi daha çok motive eder.Kendinize uygulanabilir hedefler koymanız, zaman içinde bunları gerçekleştirmeniz ve alınan terfiler işyerinize olan bağlılığınızı arttırır.

“İş Hayatında Değişimden Korkmayın”

Değişim hayatın kaçınılmaz bir parçası. Değişimin her zaman kaygı yarattığı da bir gerçeklik. Bu kaygıyı doğru yönetebilirsek başarı ve mutluluk bizimle olacaktır. İş hayatında küçük riskler alabilmeyi, değişime izin vermeyi kendinizde gözlemleyin.İş yaşamınızdaki küçük değişimlerin sizi büyük mutluluklara götürebileceği ihtimalini de göz önünde bulundurun.

Copyright © 2019 Eskişehir Objektif, powered by WordPress. made by BMCW