Çok ince düşünerek yaşamıyorum artık hayatı, çoğu şeyi oluruna bırakıyorum. Biliyorum ki zaman herşeyin en iyi ilacı. Yeter ki benim canım sağolsun, sağlığım ve keyfim yerinde...
Hayat bu!.. Acısıyla, tatlısıyla, dürüstüyle, nankörüyle, iyisiyle, kötüsüyle içinde milyonlarca şey dolu. Bir gün mutlusun belki, gülümsüyorsun, bir bakıyorsun ertesi gün için kan ağlıyor, gözün yaşlı....
Bu yılı iyi geçirdiniz mi? Nasıldı sizce 2021, ne farkı vardı 2020’den? Hayalleriniz gerçekleşti mi bu yıl? Özlemini duyduğunuz şeylere kavuştunuz mu? Ekonomik yönden nasıldınız peki?...
Diyabetmiş, tansiyonmuş, baş ağrısıymış, halsizlikmiş… Pek çok hastalığın tek bir sebebi var aslında. Mutsuzluk, sevgisizlik ve ilgisizlik!.. Çevrenizdeki insanların dertlerine çare aramadan önce onları seviverin, mutlu...
Hiç birimizin hayatı dört dörtlük değil, sıkıntılarımız var, üzüntülerimiz var. Zor zamanlardan geçiyoruz. Kimin eli kimin cebinde belli değil. Sizi yere göğe sığdıramayanlarla, ateşinize odun atanlar...
Bir gün sokakta yürürken karşından gelen hiç tanımadığın biri sana selam verir, günaydın der ve gününü güzelleştirir. Yüzünde bir tebessüme neden olur. Kapıdan evine girerken sana...
Çok bencil bir toplum olduk. Dünya yansın umrumuzda değil, hele etrafımızdaki insanlar hiç umrumuzda değil ne yazıkki, hep kendimizi düşünüyoruz. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın demekten...
Youtube’da, İnstagram’da, Facebook, Twitter ve Tiktok’ta insanı zıvanadan çıkaracak, kırıcı, aşağılayıcı, terbiyesiz ve gereksiz o kadar çok yorum yapılıyor ki… İnsanlar haketmedikleri halde bir anda ne...
Bugün 8 Mart. Dünya Kadınlar Günü… Sokakların, tv kanallarının, cafe ve restaurantların, sosyal medyanın, profillerimizin kısacası her yerin bu gün çiçeklerle bezeli olması gerekirken, hepimiz karalar...
Herşey gelir geçer bu hayatta. Önemli olan zor zamanlarınızda yanınızda kimin olduğu… Bir yakınınızı kaybedip, mezarının başında ağlarken sırtınızı kimin sıvazladığı mesela. Hastane koridorunda beklerken sizinle...