Sevgi

Geçtiğimiz ay idrak edilen Mevlid Kandili sebebiyle, görevli hocanın vaazı esnasında her şeyin başının sevgi olduğundan bahisle; “……..sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız” hadisi hiç olmadığı kadar dikkat çekiciydi bu defa.

İçinden geçtiğimiz süreçte, yaşanılan tüm hadiselerin asıl sebebinin sevgisizlik olduğu apaçık ortada.

İslam dünyası birbirini sevmiyor, insanlık alemi birbirini sevmiyor, ülkemizde yaşayan insanlar birbirini sevmiyor.

Farklı sebepler ortaya atılarak ülkedeki insanlar birbirini ötekileştiriyor, kesin ve kalın çizgilerle ötekileştirilenlere hayat hakkı tanınmıyor üç günlük fani dünyanın geçici menfaatleri sebebiyle. Birbirimizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız hadisini yok sayarak.

İslam ülkelerinin birbirini sevmesini bir tarafa bırakın, düşman olmuşlar birbirilerine, her biri diğerine güç gösterisi yapmakta.

Dünyada en fazla silah alımı ve savunma harcamaları yapan ülkeler sıralamasına bakıldığında göreceksiniz islam ülkelerinin silah ve savunma harcamalarına ödediği tutarları, kimin için bu yapılan harcamalar? Birbirimizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız hadisini yok sayarak.

İnananların birbirini sevmemesinin, inanç zayıflığının en büyük işaretlerinden biri olduğunu bile bile nedir bu hınç, hırs?

Sevgi bağlarının güçlenmesinde en büyük etkinin selamlaşmadan geçtiğini bilmemize rağmen, insanların karşılaştığında selamlaşmamak için ya birbirlerini görmezden geldiği veya başını diğer tarafa çevirdiğine çoğumuz şahit olmaktayız ya da yaşamaktayız.

“Sevelim, sevilelim dünya kimseye kalmaz” sözünü söyleyip ona göre bir hayat süren gönül insanı Yunus Emre’nin ayak izlerinin olduğu topraklarda yaşayan bizler ne çabuk unuttuk bu sözleri.

Adı bu düşünceler ile konulan Sevgi Vakfı, yapmış olduğu tüm faaliyetlerde bu düsturlara göre hareket etmeyi şiar edinmiş bir kuruluş olup, yapılan eğitimin temelinde de SEVGİ yatmaktadır. Özellikle zihinsel engelli bireylerin eğitiminde SEVGİ ilk sırada yer alıp SABIR hemen ardından gelmekte ve yaradana ŞÜKÜR de yeryüzündeki meleklere eğitim verme imkanının verilmesindendir.