Psikolojik Farkındalık
Ruh sağlığınızı güçlendirin
Günlük yaşantımızda; bir amacı gerçekleştirme, herhangi bir beklentiyi karşılama, çevremizdekileri ve kendimizi memnun etme çabamız yaşam enerjimizi hızlıca tüketir.Yaşam enerjimizin azalması, bedensel ve ruhsal olarak denge kaybı yaşamamıza sebep olur.
Yaşamdan keyif almanın ve varlığımızı sağlıklı bir şekilde sürdürebilmenin anahtarı “ruh sağlığı”nı korumaktır.Ruh sağlığımızı korumak için kendi başımıza izleyeceğimiz adımlar daha mutlu bir yaşamın kapılarını bize açtığına göre şimdi neler yapabileceğimize bir göz atalım:
Yaşam Enerjinizi Yükseltin
Yaşam enerjimiz azalmaya başladığında üşengeç, karamsar, mutsuz bir ruh haline bürünürüz.Keyif aldığımız etkinliklerden uzaklaşır, sosyal çevreyle daha az iletişim kurmaya başlarız.En basit olay yada durumlar karşısında sorumluluk almak güç gelmeye başlar.Yani kısacası depresyon başlar…
Sosyal ortamlara daha fazla girmek, sevdiklerimizle sık sık görüşmek, güne başlarken hedef belirlemek, olumlu düşünmek-bakış açımızı değiştirmek, daha fazla okumak, daha çok hobilere zaman ayırmak, nefes ve gevşeme egzersizleri yapmak, sağlıklı beslenmek ve doğru uyku sizi depresyondan korumaya yardımcı olabilir.
Psikolojinizi Tanıyın
Psikolojik yapımızı tanımak, güçlü ve güçsüz yönlerimizi fark ettirir.İnsanın kendini sürekli başkalarıyla kıyaslaması, kendinden büyük beklentiler içine girmesine, sonuç olarak ta hayal kırıklığı yaşamasına sebep olur.Hepimiz insanız; fakat algı ve yorumlarımız birbirinden farklıdır.Bireysel farklılıklarımızı kabul ederek ve güçsüz yanlarımızı keşfederek iyileşmek için bir adım atabilir böylece ruh sağlığımızı koruyabiliriz.
İlişkilerinizde Sınırları Çizmeyi Öğrenin
İş hayatınızda, sosyal yaşamınızda ve özel ilişkilerinizde açık ve net olmaya özen gösterin.Birşeye kızdığınızda, sorumluluk almak istemediğiniz durumlarda; çevrenizdekilerin isteklerine ve taleplerine “hayır diyebilmek” karşı tarafı reddettiğiniz anlamını taşımaz.Rahat olun.Sınırlarınızı çizdiğiniz için “bencil” olarak algılandığınıza inanıyorsanız, yanılıyorsunuz demektir.Zihninizin bunlarla meşgul olması kaygınızı arttırır, kendinize bakış açınızı kötümserleştirir.Tam aksine sınırları çizmeyi öğrenmek; özgüveninizi arttırır ve kendinizi mutlu hissetmenize, yaşantınızı daha sağlıklı şekillendirmenize yardımcı olur.
Değişime Açık Olun
Sonucun değişmesi için sadece çevrenin yada olayın değişmesini beklemek gerçekçi ve işe yarayan bir yöntem değildir.Değişim kolay olmaz ve zaman alır.Bunun farkında olarak sizi rahatsız eden durumu/kişiyi tespit edip sizin neler yapmanız gerektiğine karar vermeniz doğru olandır.Unutmadan; değişmeye hazır olmayan biri herhangi bir yöntemden fayda göremez.
Engelleri Kabul Edin
Yaşamın içinde bir çok defa engellerle karşılaşmış olabiliriz.Beklediğimiz sonuç gelmeyebilir, eşimiz evliliğe devam etmek istemeyebilir, hak ettiğimiz halde terfi alamayabiliriz, çok çalıştığımız sınavı geçemeyebiliriz.Bunların hiçbiri bizim kontrolümüzde değil.O halde engelleri ve kayıpları kontrol etmeye çalışmak yerine kabullenmeli ve yola devam etmeliyiz.
Hedef Belirleyin
İnsanın güne başlarken bir amacı olması, yaşamdan zevk alması ve doyum sağlaması için önemlidir.Kendiniz için günlük bir hedef listesi oluşturun.Günün sonunda listenin tamamlandığını görmek, motivasyonunuzu arttırır.Amaç belirlemek, size kendinizi mutlu hissettirir.
Geçmiş Yada Geleceğe Değil; Şimdiki Zamana Odaklanın
Geçmişi düşünmek bir noktaya kadar fayda sağlayıcıdır, çünkü kişisel tarihimizi öğrenmemizi, kendimizi tanımamızı sağlar.Geleceğimizi planlamak, yol haritamızı belirlememize yardımcı olur.Geçmişle zihnimizin yoğun bir şekilde meşgul olması; yaşadıklarımız, yaptıklarımız yada başımıza gelenlerden dolayı kendimizi suçlamamıza ve üzülmemize sebep olur.Bu düşünceler aynı zamanda bugünkü yaşantımızı gözden kaçırmamız anlamını taşır.
Gelecekle zihnimizin çok meşgul olması; kaygılanmamıza ve sürekli geleceği kontrol etmeye çalışmamıza sebep olur.
Geçmişe saplanmak ve geleceğe odaklanmak arasında sağlıklı bir denge kurup, şimdi ve bugün neler yapabileceğimize odaklanmak yaşamı gerçekten sevmek, mutluluğun anahtarını bulmak demektir.