Erkeklerin Menapozu: Andropoz

Günümüzde artan dünya nüfusu ile birlikte yaşlı erkek popülasyonun artışı da önemli bir gerçektir. Geçtiğimiz yüzyılın son dekadında 1 milyar artan dünya nüfusu gelecek 25 yıl içerisinde yaklaşık olarak 2 milyar daha artacaktır. Bununla birlikte insan hayatının da uzaması nedeniyle önümüzdeki çeyrek yüzyılda yaşlı popülasyonunun 3 katına çıkması beklenmektedir. Erkeklerde yaşlanmanın doğal sürecinin bir parçası da erkeklik hormonu olan testosteronun azalmasıdır. Bu azalmanın görüldüğü döneme ise andropoz denir. Andropoz kabaca kadındaki menapoza denk gelmektedir. Testosteron seviyesinde düşmenin miktarı kişiden kişiye bağlı olarak değiştiği için yaş alan erkekte görülen şikayetler ve bulguların derecesi de farklı olmaktadır. Bu durum da her erkeğin bu dönemi farklı şekilde atlattığı anlamına gelmektedir.

Andropoz genel olarak erkeklerde sinsi bir şekilde başlar. Sıklıkla 50’li yaşlardan sonra kendini gösterir. Bu dönemdeki erkekte;

• Cinsel istek ve fantazilerin azalması,
• Ereksiyon kalitesi ve süresinde azalma, ejakulasyon değişiklikleri (projektil volüm, refrakter period),
• Yorgunluk, yaşam enerjisinin azalması, halsizlik, bitkinlik,
• Sinirlilik, öfke, hiddet, tolerans azalması, huzursuzluk,
• Ağrılar (bel, sırt, baş), kasılmalar, tutulmalar, esnekliğin azalması,
• Depresyon (erkeklerde öfke veya can sıkılması olarak kendini belli eder, huzursuzluk olur),
• Gece terlemeleri, ateş basmaları,
• Cildin kuruması ve incelmesi,
• Kilo almak, göbeklenme, yağlanma artışı,
• Uyku bozuklukları (melatonin eksikliği),
• Algılama yeteneğinin bozulması,
• Konsantrasyon bozukluğu, hafıza kaybı,
• Adale gücünün ve kütlesinin azalması,
• Sportif yeteneklerin kaybı,
• Kemik kütle kaybı (osteoporoz, kemik kırılmaları), boy kısalması (multifaktöriyel vitamin D eksikliği, testosteron eksikliği, GH eksikliği),
• Jinekomasti, kıllanmada azalma görülebilmektedir.

Andropozda gelişen bu belirtiler yaşlanmanın da doğal bir sonucu olarak görüldüğü için andropoz genelde ihmal edilmektedir. Dahası, diyabet, hipertansiyon gibi eşlik eden hastalık durumları, obezite, alkol ve tütün kullanımı, psikolojik stres gibi olumsuz yaşam tarzı etkileri de testosteronun daha da azalmasına katkıda bulunabilmektedir. Bu yüzden tüm bu belirtilerin önemsenmesi ve gerekli önlemlerin alınması, yaşlanan erkekte daha iyi ve kaliteli bir yaşam için önemlidir.

Yukarıda belirtilen şikayetleri olan erkeklere verilecek testosteron tedavisi ile andropoz korkulu rüya olmaktan çıkacaktır. Takviye edici testosteron tedavisinin faydalı etkileri olduğu gibi prostat büyümesinde artış, uykuda nefes tutma özelliğinde kötüleşme, karaciğer üzerine istenmeyen etkileri olduğu için bu tip hormonal tedaviler mutlaka hekim önerisinde alınmalıdır.

Yaşam süresinin giderek uzadığı günümüzde erkekler hayatlarının neredeyse yarısını andropozda geçirmektedir. Bu nedenle andropozu doğru tedavilerle güçlü cinsel performans, sağlıklı prostat ve iyi metabolizma ile takip edebilmek daha da önemli hale gelmektedir.