İz bırakabilmek…

“Unutulmamak istersen, hayatta iken bırakabilmelisin bir eser;

Yoksa ölünce unutulup gidersin, senin de üzerinden yeller eser.”

Eskişehir’in tanınmış simalarından İsmet Süder beyin yazılarından birisinde, Ali Taner Demir’den yapmış olduğu alıntıdır yukarıdaki satırlar.

Ne güzel demiş söyleyen,

Sayısı daha önce Yaradan tarafından belirlenmiş bir nefes sayısıyla geliyor insanoğlu dünyaya, Yunus’un dediği  gibi; her canlı geliyor pazara, alışverişini yapıyor, gidiyor mezara.

Kimi, ne bir bitkiye, ne bir hayvana ne de bir insana, insanlığın yararına bir nokta kadar hayrı olmadan göçüp gidiyor, kısmetinde var ise bir mezar taşına sahip olabiliyor, bazısında o dahi olmuyor.

Öyle insan geliyor ki dünyaya, hayatının ve ölümünün üzerinden geçse de unutulmuyor, her akla gelindiğinde hayırla yad ediliyor, arkasından Fatihalar, dualar sel gibi akıp gidiyor.

İnsanoğlunun en hayırlısı, insanlığa hizmet edendir. İnancımıza göre, kişinin vefatından sonra bıraktığı üç şeyden dolayı defterinin kapanmadığı ifade edilir, insanlık yararına bir ilim, insanlık yararına bırakılmış bir eser ve hayırlı evlat. Eğer unutulmamak, hayırla yad edilmek istiyorsa kişi, bir eser bırakabilmeli.

Sevgi Vakfı’ da kuruluş amacında belirtildiği gibi, zihinsel engelli bireylerin problemlerine yardımcı olabilmek, destek çıkabilmek amacıyla, birkaç engelli çocuk sahibi ailelerin bir araya gelmesiyle ortaya çıkmış bir kuruluştur.

Temennimiz ve dualarımız o’dur ki hayatta iken birkaç eser, biraz iz bırakabilmek, ardımızdan kalanların aklına geldikçe hayırla yad edilmek ve bir Fatiha…

Necmettin Başkut- Sevgi Vakfı Y.K.Ü