Adalet Terazisi
Eskişehir’in refah seviyesine katkı; Ayrımcılıkla Mücadele Komisyonu
“Ben görünmez bir insanım… Bir insanın tözüne sahibim, liflerden ve sıvılardan, etten ve kemiktenim ve hatta aklımın olduğu bile söylenebilir… Ben basit bir nedenden dolayı görünmezim, insanlar beni görmeyi reddettiği için”
(R. Ellison’dan aktaran Bilgin 2007: 27).
Türkiye’de yasalar ayrımcılığın her türünü yasaklamıyor. Mağduriyetin giderilmesi için yeterli bir mekanizma maalesef yok. Bu durumdan dolayı ayrımcılığa uğrayan kişiler hala daha kanıt olayı ile uğraşıyor. Kendisine yapılan eşitsizliği, ötekileştirmeyi zor bir şekilde Türk yargısı ve kamuoyu önünde ispatlamaya çalışıyor.
Ayrımcılık olgusu çok boyutlu bir sorundur. Bu sorunun psikolojik, sosyolojik, hukuki ve siyasi boyutlarının yanında insan hakları boyutu da mevcuttur. Bir insan hakkı ihlali olarak ayrımcılık, insan haklarının korunmasında karşılaşılan en önemli sorunlardan bir tanesidir. Bu sebeple ayrımcılıkla mücadele yöntemlerinin de sorunun çok boyutlu yapısı göz önünde tutularak geliştirilmesi gerekmektedir.
Böylesine önemli ve kapsamlı bir konuya bizler de katkı sunalım istedik. Ve son zamanlarda kamuoyu ile paylaştığımız Eskişehir Barosu bünyesinde kurulmasına değerli meslektaşlarımızla öncülük yaptığımız Ayrımcılıkla Mücadele Komisyonu’nu hayata geçirdik.
Birçok konuda Türk hukuk camiasina öncü olan Eskişehir Barosu, aktif olarak çalışan komisyonları ile mağdur olan ya da mağdur olma ihtimali doğan her bireyin, doğanın, hayvanın yanında yer alarak hukuk mücadelesini vermektedir. Avukatlık Kanunu’nun Baromuza verdiği görev ve yetki gereği Eskişehir Barosu her türlü haksızlığın karşısında, mağdurların ise yanında gönüllü ve azimli bir şekilde yer almış olup bundan sonra da aynı kararlılıkla devam edecektir.
Bu kapsamda doğuştan ya da hayat içerisinde meydana gelen farklılıkları nedeniyle ayrımcılığa maruz kalan bireylerimizi mesleğin onuru olan cübbemiz altında korumak; cinsiyeti, yönelimi, dili, dini, ırkı, engeli ve hangi gerekçeyle olursa olsun farklılığı nedeniyle ayrımcılığa, ötekileştirilmeye maruz bırakılan bireylerin hukuk mücadelesinin yanında yer almak için bu komisyonu değerli meslektaşlarımızla hayata geçirdik. Bu konuda baştan itibaren gerekli özveriyi gösteren ve hazırlığı yapan değerli Meslektaşlarımız Av. Alpaslan Çankaya’ya , Av. Kübra Yıldırım’a ve Av. Feyza Mert’e ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
Eskişehir Barosu Yönetim Kurulu üyesi olarak aynı zamanda komisyona da başkanlık ediyorum. Böylesine önemli bir komisyonda bulunmak ve başkanlığını yapmak ayrı bir yükümlülük ve onur. Komisyonla ilgili olarak Baro Başkanımız Sayın Av. Mustafa Elagöz ve yönetim kurulu üyelerinin olumlu yaklaşımı ise kayda değer başka bir konu. Bu yazı vasıtasıyla bizlere güvenen değerli başkanımız ve yönetim kurulu üyesi değerli meslektaşlarımıza komisyon adına teşekkür ediyorum.
Oluşturulan komisyon ve gerçekleştirilen çalışmalar Eskişehir’in yüksek olan refah seviyesine katkı sağlayacak.
Eskisehir ilinde her ne gerekçe ile olursa olsun ayrımcılığa maruz bırakılan bireylerin hukuk mücadelesinde etkin bir şekilde yanında olunması, bu kapsamda faaliyet yürütülmesi komisyonun ana hedeflerinden bir tanesi.
Bu ayki yazımı Eskişehir Barosu bünyesinde yeni kurulan ve başkanlığını da yürüttüğüm ‘Ayrımcılıkla Mücadele Komisyonu’ na ayırdım. O kadar önemli bir komisyon ki; herkesin duyması ve öneminin kavraması biz hukukçular açısından önemlidir. Komisyonun güzel işler yapıp, toplum barışına katkı sağlayacağı ortadadır. Bunu hep beraber gerçekleştireceğiz.
Çünkü;
Tüm farklılıklarımızla birlikte mutluyuz.
Tüm farklılıklarımızla birlikte güçlüyüz.
Komisyonun, Eskişehir’imize ve Türk hukuk camiasına hayırlı olması dileklerimle…