Kalemden Damlalar

Akan yürek damlaları

tarihinde

yayınlandı

Güzel, faydalı, hayırlı işler yapmak istiyorsan, kendini Yaratıcının kudret eline teslim etmelisin. O’na hiç itirazsız güvenip dayanmalısın. O’nun, mutluluk dağının huzur zirvelerine ulaşmasını sağlayan emirleri ne ise, ona göre yaşamalısın. Hayatını tanzim etmelisin.

Yaşamda, çok değişik ve farklı sorunlarla karşılaşacaksın. Kaderin sırlı ince çizgisi sana dokunacak. Karşılaştığın, yaşadığın her güçlük karşısında yeniden öğrenecek, hayatın acımasız zorluklarına karşı yeniden bileneceksin.

Ömrünün dikenleri olarak gördüğün bu engellerin, dertlerin, sorunların, acıların, kederlerin amacı, senin kişiliğini mükemmelleştirmek, meyveli hale getirmek, huzur, mutluluk deryasında kulaç atmanı sağlamak, sabırla dost, şükürle can olabilmeyi kazandırmaktır.

Beşersin. Diriden yaratılansın. Nefis sahibisin. Emel, arzu, umut ve hayattan beklentilerin var. Kaçınılmaz olarak, hataların olacak. Ki hatasız kul olmaz. Hiç kimse kimseden hatasızlık beklemez zaten. Yanlışsız olman da mümkün değildir. Makine de değilsin. Önemli olan hatalarını düzeltmeye, yanlışlarından dönmeye, pişmanlık duymaya, aynı olumsuzlukların tekrarlanmaması için kendi iradenle, söz verilmesi gerekene söz vermeye hazır olmalısın. Söz vermelisin.

Dış görünüşün ne olursa olsun, ne yiyorsan ye, ne içiyorsan iç, nasıl bir yerde, evde yaşıyorsan yaşa, nelere sahip olursan ol,  bunların hiçbir değeri, önemi yoktur. Önemli olan iç dünyandaki kalbin ve kalbinde taşıdıklarındır. Kalbinde gizli olanları, diğer insanlar bilemezler. Sadece fert olarak sen bilirsin.

Yüreğinden çıkan duygu emirleri sonucunda, söylediklerinle, kalbinin feryatları uyumlu olmalı ki, çevrendeki diğer insanlara sunduğun güven filizleri kırılmasın. Güven filizlerinin yeşererek boy atmasını sağlayan gıda, dilin sözü söylemesi değil, söylenenin, ömrün etaplarında, zamanında ve gereğinde uygulanmasıdır.

Nerede yürürsen yürü, yürüdüğün yol hangi çeşit malzemeden yapılmış olursa olsun, yürümenin kurallarına bağlı kalarak oraya kendi olumlu izini bırakmalısın.

Bulunduğun dünya ortamında, şartlar ne olursa olsun, senden beklenen güzellikleri yapmalısın. Güzel davranışlar sergilemelisin. Ki, eylemleri yapabilmen için gerekli, elzem olan güç, iradenin sana ulaşmasını sağlayan damarların kurumaması, kopmaması, tıkanmaması için gıyabi dualar dillerden düşmesin.

Seveceğin bir işi seçersen, yaşamında bir an bile çalışmış, yorulmuş, bunalmış, bıkmış olmazsın. İşini öyle sev ki, başarıların yüreğini güçlendirirken, zihnini geçleştirirken, kalbini ferahlatıp sakinleştirirken, şükür nidaları dilinden düşmez iken, verdiklerinle de yepyeni hayatlar başlatmış olursun.

Dünya vitrininde gördüğün fani şeylerin cazibesine aldanarak, sakın kalbini köreltme, aklını bağlama, zihnini kör kuyulara kapatma, uzuvlarını zincire vurma, ömrünü tüketip heba etme. Sana verilen gücü, boş, lüzumsuz, gereksiz, elzem olmayan şeylere harcayarak israf etme.

Her gününü son gününmüş gibi yaşa. Çünkü, bir gün gerçekten öyle olacağını hiç unutmayasın, kendinden de hiç ayırmayasın.

Doğduğun gün, sen ağlarken herkes sevinçle gülümsüyordu. Öyle bir ömür yaşayarak geçir ki, öldüğün gün herkes ağlasın ama sen sevinçle gülümsüyor olasın.

Copyright © 2019 Eskişehir Objektif, powered by WordPress. made by BMCW