Sağlık
23-27 Eylül Üroloji Haftası
Avrupa’da 40 yaş üstü insanların % 15’inde idrar kaçırma problemi olduğu saptanmıştır. Bu kadar sık görülen bir durum olmasına rağmen bu problemi yaşayanların sadece dörtte birinin bu nedenle doktora başvurduğu tespit edilmiştir. Günlük hastane başvuru nedenlerinin yaklaşık %10’unun Üroloji (Bevliye) ile ilgili hastalıklardan kaynaklandığı gösterilmiştir. İdrar kaçırmaya ek olarak idrar yolları taş hastalıkları; böbrek, prostat ve idrar torbasının (mesane) iyi ve kötü huylu hastalıkları, erkeklerde cinsel işlev (sertleşme) bozuklukları ve kısırlık (infertilite) gibi durumlar Üroloji’nin belli başlı çalışma alanlarındandır. Bu hastalıklara daha çok dikkat çekmek amacı ile son yıllarda Eylül ayının son haftası tüm Avrupa ülkelerinde Üroloji Günleri olarak çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır.
Böbrek, prostat ve mesane tümörlerinin ortak noktası; hastalıkların ilk dönemlerinde hastalarda herhangi bir şikayetin olmamasıdır. Hastalıklar ilerledikçe hastalarda şikayetler de ortaya çıkmaya başlar. Böbrek kanserli bir hastada zaman içinde idrarda gözle görülür kanama, yan ağrısı, ateş, halsizlik, kilo kaybı görülebilir. Mesane kanserli bir hastada ise zaman içerisinde idrarda gözle görülür ağrısız ve pıhtılı kanamalar görülürken Prostat kanserli bir hastada ise idrar yapmada güçlük, yine idrarda gözle görülür kanama, bel ağrıları olabilir. Bir hastada bu tür şikayetlerin oluşması hastalıkların kolayca tedavi edilebilecek dönemlerinin geçmek üzere olduğunu gösterir. Bu tür şikayetler oluşmadan aslında yapılacak yıllık idrar tahlili, kan tahlili ve gerekli durumlarda görüntüleme yöntemleri ile daha hastalıkların başında bu kanserler saptanabilir ve erkenden tedaviye başlanıp hastaların tamamen iyileşmesi sağlanarak yaşam süreleri uzatılabilir. Özellikle 40 yaşını geçmiş, sigara içen ve 1.derece akrabalarında (baba, amca, kardeş) kanser tespit edilen kişilerin bu hastalıklar açısından daha dikkatli olup daha yakından takip edilmelerinde fayda vardır.
Ayrıca bölgemiz ve beslenme şeklimiz nedeniyle toplumumuzda böbrek ve idrar kanalı (üreter) taşları oldukça sık görülmektedir. Her ne kadar idrar yolları taşları genelde çok ağrılı bir durum olsa da kimi taşlar yerleştiği yerde sessizce kalıp tüm böbreği kaplayabilir veya idrar kanalını tıkayıp o böbreğin çalışamaz hale gelmesine neden olabilir. Yine yapılacak basit yıllık kan, idrar tahlili ve basit düz karın grafisi ile henüz şikayet oluşturmayan taşlar da erkenden saptanıp uygun tedavi başlanabilir. Ailesinde taş hastalığı olanlar ile daha önce taş tedavisi görenlerde taş oluşma ihtimali yüksek olduğu için bu kişilerin daha sık kontrol yaptırmaları gereklidir.
2019 Üroloji Haftası sayesinde toplumumuzun ürolojik hastalıklar konusunda daha bilinçli olması dileği ile…..